30 Aralık 2011 Cuma

Hosgeldin yeni yil

Basta Yetkin ve Iren olmak uzere beni bu yolculukta destekleyen sevdiklerime... Afrika'daki, Istanbul'daki ve diger ulkelerdeki, sehirlerdeki guzel insanlara... Iyi ki varsiniz.

Hindistan'in kuzeyindeki guzel seyahatten sonra Goa'dayiz. Yeni yila evden uzakta, can dostla beraber bu guzel sahilde merhaba demeye hazirlaniyoruz. Geldigimizden beri eski defterleri aciveriyor bu topraklar. Kendi bildigi sekilde bizi temizlige zorluyor. Saatlerce konusuyoruz olandan, bizi sikistiranlardan. Konustukca kapaniyor birer birer eski yaralar.

Insaniz ya, hata yapma hakkimiz baki. Zaman zaman sacmalayip, minik seylerden dramlar yaratma, dusup dizlerimizi kanatma burdaki varligimizin bir parcasi. Her dususten sonra kalkiyoruz ya hic bir onemi yok kac kere dustugumuzun. Hata yapmaktan korkmaya gerek yok. Pisman olmaya gerek yok. Surekli gecmisi hatirlayip, hatalarimizdan utanmaya gerek yok. Zaman serbest birakma zamani. Kendimizden baslayarak yanimizdakini kucaklama zamani. Aynaya bakip "Evet basarisiz oldum, ama olsun, kendimi seviyorum" diyerek kendimize gulme zamani. Dun olanlar gecmiste kaldi.

Bu niyetlerle ciktik bu yola. Bu sene ikimizi de degistirdi. Ikimiz de butun hayatimiz boyunca elimizden gelenin en iyisini yaptik. Gecen sene 365 kere farkli bir insan olarak uyandik. Agladik, gulduk, kazandik, kaybettik ama herseyden onemlisi eglendik. Degismeyen tek sey hergun degismemizdi. Dun aksam gun batiminda denizin icinde yikandik, akittik eski iliskilerimizi, frekansimizi dusurup bizi asagi cekenleri. Her nefesle beraber biraz daha temizlendik, cilalandik. Tepemizde ucan kartallardan sonra muhtesem bir gun batimiyla odullendirildik. Herseyin olmasi gerektigi gibi oldugu, herseyin yolunda oldugu bilisi akti kalplerimize.

Sakin bir gecenin ardindan sabahin ilk isiklariyla sahile indik. Dalgalara karsi asana pratigimizi yapip hazirlandik bu senenin kapanisina. Biz renkli matlarimizla beyaz kumun ustunde yavas akarken durustan durusa sahildeki kopekler oturup bizi izlediler. Seneyle beraber yolluyoruz eski bizi. Haziriz yeni gelene. Ilkokulda her senenin sonunda hep ayni resmi gosterirlerdi. Eski kiyafetler icindeki yasli amca el sallayarak uzaklasir biten senenin altinda. Arkasindan "Hosgeldin yeni yil" yazisinin altinda yeni dogmus neseli bir bebek cikar butun safligiyla gulumseyerek. Iste kendimi o bebek gibi hissediyorum. Yeniden yurumeyi ogrenecegim, belki dusecegim ama hep kalkacagim ayaga. Yeni bir bebek gibi baslasak ya hep beraber. Gecmisten bagimsiz yeni adimlar atsak, ozgur olsak, sevsek kosulsuzca, karsilik beklemeden.

Actik kalplerimizi, duruyoruz oyle. Neyin gelecegini dusunmeden, tam bir teslimiyet haliyle biraktik kendimizi. Aklimizda evdeki sevdiklerimiz. Hayatimiza yeni girmis, cikmis, oyle ya da boyle bizi buyuten, degistiren, destekleyen herkese sonsuz tesekkurler. Iyi ki varsiniz. Herkese iyi seneler.

26 Aralık 2011 Pazartesi

Rajasthan buyusu

Rajasthan seyahatinin son gunu. Bugun artik Delhi`ye donuyoruz ve arkasindan da Goa. Buyulu Rajasthan`dan ayrilmak kalbimi kiriyor ama artik vakit yeni bir mekan ve yeni bir gerceklige dogru uzanmanin vakti.

Burada yasadigim hersey icin sukrediyorum. Yolculugumuzun bir parcasi olan, deneyimimizi zenginlestiren seyahat esnasinda tanistigimiz yol arkadaslarimiz icin sukrediyorum. Ranakpur tapinaginin bas rahibinin yanimiza yaklasip soyledigi sihirli cumleler icin sukrediyorum. Isildayan auralarimizi gorup yanimiza gelip, cok guzel karmalarimiz oldugunu bize hatirlatip bizim icin dua eden, derin bakislarinda kaybolup gittigimiz, bilge ve guzel ruh icin sukrediyorum. Gezdigimiz kalede karsimiza cikan kalabalik kiz ogrenci grubunun gulumseyen yuzleri icin sukrediyorum. Hepsinin teker teker ve hep beraber tekrar tekrar beni kucaklayip, beni tanimadiklari halde bana kosup kendilerini kollarima atacak kadar guvendikleri icin, o kocaman muhtesem cocuk kalpleriyle beni sarmalayip, bozuk ingilizceleriyle beni ne kadar guzel bulduklarini anlatmaya calismalari icin sukrediyorum. Udaipur`un arka sokaklarinda dolasirken bahcesine girdigimiz muhtesem evde bize cay ikram eden guzel aile ve birbirinden guzel gulumseyen harika cocuklar icin sukrediyorum. Evlerinin kilitli odalarini bile sadece paylasmak icin hic tanimadiklari insanlara acan muazzam insanlar. Tapinakta dua ederken elimi tutan ve okunmus yaprak ikram eden yasli teyze icin sukrediyorum. Sokakta yururken bize hic durmadan gulumseyen isildayan insanlarin ulkesinde gecirdigim her an icin, yasadigim her deneyim ve kalbime, ruhuma dokunan herkes icin sukrediyorum.

Hayatimda ilk defa gordugum insanlardan bu kadar yogun bir sevginin tasip bana dogru akmasi bir kez daha asik ediyor beni bu ulkeye. Ne kadar farkli hayatlarimiz olursa olsun hepimiz ayniyiz. Ayni duygular, ayni korkular, ayni telaslar attigimiz adimlarin arkasindaki. Zayifliklarimizla, ihtisamimizla hepimiz sadece insaniz, hepimiz ayni kapta eriyen ruhlariz. Bu nedenle hesapsiz, karsilik beklemeden, karsimizdakini tanimaya calismadan sunuyoruz sevgimizi. Paylasacak daha degerli bir seyimiz yok su hayatta. Bu yolculukta karsima cikan herkesi pamuklara sarip kalbimin en derinine yerlestiriyorum. Birbirimizi kosulsuz da sevebilecegimizi, biz inandiktan sonra bundan baska bir hayat da yasayabilecegimizi, yargilamadan bakarsak ne kadar muhtesem seyler gorebilecegimizi, sevgide kalmanin coskusunu ve heyecanini bana tekrar tekrar hatirlatan herkes icin sukrediyorum.

Beni renkleriyle buyuleyen, attigim her adimda beni zenginlestiren Rajasthan`i her daim sevgiyle hatirlayacagim. Iyi ki gelmisim, iyi ki acmisim kalbimi. Icime dolan renklerle yeni bir yolculuga hazirim.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Nothing's gonna change my world

Hindistan`a geleli 12 gun olmus. Oysa ben sanki yillardir burdaymisim gibi hissediyorum. Istanbul, ailem, dostlarim bin isik yili uzakta, ozluyorum. Sanki bir kapi acildi ve ben Alice gibi kendimi bambaska bir gerceklikte buluverdim. Delhi`de baslayip Rajasthan`in binbir rengine dogru ilerlerken kendi icimde de daha once hic gormedigim yerlere dogru ilerliyorum. Her gun yeni bir macera, yeni bir sinav. Zihnimin sinirsalligiyla tepki verecekken kalbimin ucsuz bucakligi devreye giriyor ve sakinlesiyorum. Burasi hem buyuleyici hem de cok zor. Kulaklarima usulca fisildayan bir ses Satya diyor, dogruluk. Patanjali`nin yoga sutralarda bahsettigi durustluk.

Bu engebeli yolda yururken eski kaliplarim, ego oyunlarim birer birer ortaya cikiveriyor. Hayat boyu beni zorlayan herseyi sadece 12 gunde tekrar tekrar yasadim belki de. Kendime karsi durust olmayi seciyorum her seferinde. Bu benden baskasi degil. Kacmanin, inkar etmenin bir faydasi yok. Korkularimla yuzlesip onlari geride birakip yola devam etme zamani. Matin ustunde nasilsak disinda da oyleyiz iste. Nasil matin ustunde bizi zorlayan duruslar aslinda bize en cok seyi ogreten duruslarsa ve nasil guvenli bir sekilde, kendimizi zorlamadan o duruslari tekrar tekrar denememiz gerekiyorsa ayni sey hayat icin de gecerli. Boylece korkumuzun gozlerinin icine bakip artik ondan korkmadigimizi soyleyebiliriz.

Geldigimden beri bir cok farkli insanla tanistim. Bazisina daha merhaba derken asik oldum, bazisi bam telime basip durdu. Bazisi colde yildizlarin altinda beni kahkahalarla gulduruken bazisi kirmizi cizgilerimi gecip beni ofkelendirdi. Elimden gelenin en iyisini yapip icimdeki o sessiz alana girip dengede kalmaya calisiyorum. Tam da John Lennon`in Across the Universe`de soyledigi gibi "Nothing`s gonna change my world" hic birsey dunyami degistirmeyecek. Kendime siginiyorum zor anlarimda. Bu denge haliyle hersey degisiveriyor bir anda. Kaldigim otel, etrafimdaki insanlar bir anda parlamaya basliyor. Kabul ediyorum geleni. Akintiya karsi yuzmeye calismak bos bir caba, birakiyorum kendimi sulara. Nereye gidecegimi onemsemeden sadece yolculugun tadini cikartarak.

Bugun yine oyle bir gun iste. Gecirdigim zor geceden sonra kendime dair herseyi kabul edip adim attigim bir sabaha uyandim. Hersey bir anda degisiverdi. Yuzumde bir gulumsemeyle gune devam edebilirim. Butun felaket senaryolarina, butun uyarilara inat yine guvenmeyi seciyorum insanlara ve en onemlisi kendime. Burdan payima duseni alip diger sehre dogru yola cikacagim. Yeni renklere, yeni bene, mekezime dogru bir yolculuk. Jodhpur`dan sevgiler.




11 Aralık 2011 Pazar

Hindistan beni cagiriyor


Yine yol cagiriyor beni. Afrika valizimden cikanlari yikamayi henuz tamamlamisken yeni valizi yaptim bugun. Farkli bir kitada, farkli bir yolculuga cikiyorum yarin. Degisim mevsimi kiyafetlerimi yerlestirdim, kapadim usulca cantami. Yanimda her okudugumda farkli birsey farkettigim, ogrendigim Bhagavad Gita.

Once can dostlarimdan biriyle Rajasthan ve Goa, sonra ileri seviye hocalik egitimi icin asram yollari. Butun sevdiklerimden, konfor alanimdan uzaga gidiyorum yine. Ogrenmeye, yogada derinlesmeye ve en onemlisi kendi icimde belki daha once hic gormedigim bir yere gidiyorum. Ne gariptir ki degismek icin attigim her adim kendimi oldugum gibi kabul etmekten geciyor ilk once. Kendimi sarip sarmalamadan olmuyor, kendimi sevmeden gidilmiyor ikinci duraga. Iste bunun farkindaligiyla gidiyorum Hindistan'a.

Yine bir yoga yolculugu kapida. Hindistan beni cagiriyor. Donusmeye, ogrenmeye gidiyorum. Cantam hazir, ruhum kipir kipir, kalbim hizli hizli atiyor. Gozlerimi kapiyorum, kulaklarimda mantralar, sicriyorum.

7 Aralık 2011 Çarşamba

Hatha Yoga




Dergi Bursa'da cikan yazim...

Geçen yazımızda ashtanga yogadan bahsetmiştik. Bu yazımızda da bir başka yoga türü olan hatha yogadan bahsedelim. Hatha yoga geleneği ilk olarak M.S. 6. yy’da bilge Matsyendranath ve öğrencisi bilge Goraknath tarafından Hindistan’da kurulmuş. Yüzyıllar içerisinde gelişimini sürdürerek 15. yy’da Swami Swatmaram tarafından yazılan Hatha Yoga Pradipika ile bugünkü bildiğimiz şeklini almış.

Buddha’yla aynı dönemde yaşamış olan Patanjali’nin ashtanga yogasında Buddha’nın öğretilerinin etkileri görülür. Ashtanga yogada ilk olarak ahlaki yönlere vurgu yapılır. Aydınlanmaya giden sekiz basamakta kişinin takip etmesi gereken sosyal ve içsel kurallar bütünü vardır. Tantralardan etkilenen hatha yoga ise farklı bir yol izler. Hatha yoga ashtanga yogada bahsedilen sosyal ve içsel disiplinin insanın kendiliğinden sahip olması gereken, sahip değilse de zaman içinde içsel bir dönüşümle ortaya çıkaracağı bir değerler bütünü olduğunu ileri sürer. Kişi zorla bu değerleri takip edecek olursa kendisini daha ileri bir bilinç seviyesinde değil içsel bir çatışma içerisinde bulacaktır. Bu değerleri körü körüne inanmadan, hissetmeden uygulamaya çalışmak kişilik üzerinde dengesizlik ve zihinde huzursuzluk yaratacaktır. Bu nedenle kişinin bu sosyal ve içsel disiplini takip edebilmesi için önce kendini hazırlaması gerekir. Zaman içerisinde hatha yoga yolunda ilerleyen birey geçirdiği dönüşümle bu değerleri kendiliğinden takip etmeye başlayacak ve ashtanga yoganın da son adımı olan samadhi’ye, yani aydınlanmaya ulaşacaktır. Bu anlayış üzerine kurulan hatha yoga basit ve mantıklı bir yaklaşım geliştirmiştir.

Hatha yoga’da atılacak ilk adım bedeni arındırmaktır. Hindistan kökenli ve yaklaşık 5000 yıllık bir yaşam bilimi olan ayurvedaya göre bedende üç ayrı madde vardır ve bunlar mukus, gaz ve asittir. Bedende bu üçü dengenlendiğinde kişi ideal sağlık haline kavuşur. Hatha yoga geliştirdiği altı farklı temizlik yöntemiyle bu üç maddeyi dengelemeyi hedefler. Neti (burun temizliği), dhauti (dahili temizlik), basti (yogik lavman), nouli (karın masajı), kapalbhati ve trataka (göz temizliği) uygulanarak solunum, sindirim, boşaltım ve sinir sistemi başta olmak üzere bütün bedensel sistemler dengelenir. Bu yöntemler aynı zamanda yaşam enerjisi prananın bedenimizde dolaştığı kanallardaki mevcut tıkanıklıkları da temizleyerek fiziksel ve zihinsel rahatsızlıklardan kurtulmamıza yardım eder.

Temizlik teknikleriyle arındırılmış beden için bir sonraki adım asanalar yani yoga duruşlarıdır. Asanalar meditasyon ve ileri teknikler için gerekli olan rahat ve sabit duruşlardır. Bir yoga duruşunda bedeni önce farklı şekillerde esnetir ve gerdiririz. Daha sonra o duruşun içinde sakinleşerek, rahat bir şekilde kalırız. Bu da bedeni kuvvetlendirir ve dayanıklılığını artırır. Özellikle kas sistemi kuvvetlenerek diğer sistemleri destekler. İç organların işleyişi ve etkinliği artar. Bu da bedenin diğer kısımlarını olumlu bir şekilde etkiler. Yoga duruşlarında aynı zamanda zihinle bedeni birbirine bağlamaya çalışırız. Nefesimize de dikkat ederek gerdirdiğimiz eklemlere ve kaslara odaklanarak beden farkındalığımızı yükseltmeye çalışırız. Asana çalışması esnasında bedenin farklı bölgeleri esnerken ve gerilirken rahatlamak, sakin kalabilmek öğrenilen bir hünerdir. Bu çalışmalar beden, zihin ilişkisini kuvvetlendirir. İleri düzey farkındalık çalışmaları için başlama noktası sağlıklı bir bedendir. Yoga duruşlarına çalışmamızın nedeni de budur.

Hatha yoganın üçüncü aşaması pranayama; yaşam enerjisini kontrol etmemizi sağlayan nefes çalışmalarıdır. Evrendeki yaşam enerjisine prana denir ve bütün olaylar bu enerjinin hareket etmesinin sonucu olarak ortaya çıkarlar. Bedende de hareket eden bu enerji kontrol edilebildiğinde bütün bedensel ve zihinsel aktiviteler de kontrol edilebilecektir. Pranayama teknikleriyle psişik enerji merkezleri olan çakralar arındırılır ve bedendeki kundalini enerjisi uyandırılarak üst çakralara yönlendirilir. Kundalini enerjisi yükselip tepe çakraya ulaştığında farklı bir bilinç düzeyine geçilir ve aydınlanma gerçekleşir.

Hatha yogada bahsedilen son aşama ise mudralar ve bandhalardır. Mudra belirli bir bilinç, duygu ya da tutum halini gösteren el, kol hareketleridir. Bandhalar ise bedendeki prana akışını kontrol etmeye yarayan enerji kilitleridir. Tarih boyunca yogiler mudraları ve bandhaları düşünce süreçlerini, zihin ve duygu hallerini değiştirmek için kullanmışlardır. Zihni odaklamaya yarayan, farkındalığı yükselten, kundalini enerjisini uyandıran ve hatta psişik yetenekleri harekete geçirebilen mudralar vardır. Bunların aynı zamanda beden üzerinde önemli etkileri vardır. Sinir sistemini ve endokrin sistemini dengelerler. Sempatik ve parasempatik sinir sistemi uyarımlarını düzenlerler. Asana ve pranayama pratiği iyice oturtulduktan sonra uygulanması tavsiye edilen mudra ve bandhalar hiçbir bilinçli çaba sarfetmeden doğal, derin bir meditasyon hali uyandırırlar.

Kısaca hatha yoga beden arındırılması, beden zihin ilişkisinin kuvvetlendirilmesi ve pranik tekniklerin öğrenilmesi üzerine odaklanan bir yoga türüdür. Beden ve zihin dengeye geldiğinde kişi yüksek bilinç hallerine geçmeye hazır olacaktır. Bugün dünyadaki yoga merkezlerinin çoğunda hatha yoga temelli yoga dersleri uygulanmaktadır. Zaman içerisinde bazı yoga eğitmenleri yoga duruşlarında bazı değişiklikler yaparak, sürelerini, sıralamalarını, hızlarını değiştirerek kendi isimleriyle anılan yoga türleri oluşturmuşlardır. Ashtanga ve hatha yoga yoga felsefesinin temelindeki öğretilerdir.

3 Aralık 2011 Cumartesi

Ngiyabonga Zulu Land




I took a trip two weeks ago to Zulu land in South Africa. It all started weeks ago before I left. I felt what was about to take place with my whole body and it scared me. I accepted my fear and kept going because my excitement, my dedication to change was way bigger than the fear itself. I knew that I would change. I knew that I would do my best to change and I changed. I am not the same person who took that trip two weeks ago. I returned back home as a different woman and I know that things will never be the same. It feels like there's more vivid sparkles coming my way from the universe and I love it!

I am in love! I am in love with that beautiful African landscape , those magnificent Drakensberg mountains which embraced me and supported me throughout my journey. I am in love with those 47 incredible souls who are as committed as me to take a leap into their new realities, people who became family to me. I know that they will always be there with me while universe is revealing all its mysteries and we will walk together with joy and laughter.

This is a tribute to those who held me when I needed most. I love you all and I am grateful for your presence. Ngiyabonga - Thank you.