22 Kasım 2012 Perşembe

Afrika








Yine yoktum ortalarda bir suredir. Yine yollar yapildi, kitalar asildi, kendime dogru yolculuklara cikildi. Yeni sayfalar acildi, eskiler yakildi, en buyuk korkularla yuzlesildi. Ne zaman uyudugumu ne zaman uyanik oldugumu anlamadigim gunlerden sonra gozlerimi yepyeni bir dunyaya aciverdim. Hayatimin cok hizli degistigi su gunlerde ordan oraya savrulurmusum meger sakin sakin yurudugumu sanirken. O herseyi gosteren aynaya gorme cesaretiyle bakiverince degisiverdi hersey. Gozlerim degistiginden gorduklerim degisti. 

Bedenim zaten icinde yeni bir hayat buyuttugu yetmezmis gibi bir de bu degisime ayak uydurmaya calisirken biraz yoruldu. Ne sabah yogasina kalkabildi, ne ogleden sonra yuruyusune cikabildi. Ustune de uzun ucuslar eklenince doner donmez nur topu gibi bir kas spazmi buluverdim bacagimda, hem de bu sefer gecmistekilerden cok daha siddetli. Hep ayni bacagimin ayni noktasi yillar icinde spazm geciren. Ben acaba su eksikligi mi, bu sakatligi mi diye dolanip sucu ustumden atmaya calistikca butun degerlerim normal cikiyor. Yine bildigimi unutuyorum sadece ve sadece yeniden hatirlamak uzere.

Bugun de yine agrinin dayanilmaz oldugu noktada kendimi yoga matimin uzerine ativerdim. Yumusak hamile yogasi hareketleriyle ilerlerken icime baktim uzun uzun. Ruhun yolculugunu, zihnin gecirdigi degisimi bedene entegre etme adimlari attim kendimce. Nefesimle butunlesip gozlerimi iceri cevirince yudum yudum akti butun cevaplar. Yoganin sihirli degnegi dokunuverdi yine. Umngazi, Cape Town ama en onemlisi bebegimle kendime dogru yaptigim yolculugun resimleri suzuluverdi pencereden iceri. Butun yolculuklar birlesti.

Bu sabah hastaneden beni eve getiren bilge taksi soforunun dedigi gibi "Sukur sifayi hizlandirir, isyan sifayi geciktirir. Bak ne guzel saglikli bebegin, yuruyebiliyorsun, bacagin saglam. Sadece sukret." Guldum kendi kendime kendim icin yarattigim taksi soforune bakarak. Sukrettim tekrar gecirdigimiz guzel Afrika gunleri icin, ordaki ailem icin, aldigim her nefes icin.