22 Şubat 2010 Pazartesi

Bundan başka bir dünya daha var




Ne kadar zor geliyor bazen yaşamak değil mi? Her sabah uyanmak, trafiği aşıp işe gitmek, orda binbir sorunla uğraşmak, sonra yine aynı trafikte eve dönmek, akşam televizyon izleyip ertesi gün aynı şeyleri yaşamak için uyumak. Bazen arkadaşlarla buluşup bir yerlerde birşeyler içmek, belki bir filme gitmek, şanslıysanız temiz havada spor yapmak, ama aslında hep aynı günü, aynı duyguları yaşamak. Anlaşılmadığınızı, yeterince iyi olmadığınızı düşünmek, sevilmemekten, onaylanmamaktan korkmak. Derinlerde bir yerlerde hayatın bundan çok daha fazlası olduğunu bilerek aynı döngüde ilerlemek.

Bazen herşeyi çok fazla ciddiye aldığınızı düşünmüyor musunuz? Hatalarınızı, başkalarının hatalarını, küçük krizleri, sınavları. Aslında hepimiz öğrenmek, gelişmek için burdayız. Neden günlerimizi neşeyle geçirmek yerine öfke ve hüzünle geçiriyoruz. Neden sahip olduklarımıza şükretmek yerine eksiklerimizi sayıyoruz her zaman. Bırakalım hayat kendi bildiği gibi aksın, bize sunacaklarını sunsun. İçinden istediğimizi alıp, istemediğimizi bırakalım.

O içimizdeki sesi dinleyip, o bizi çağıran yere daha fazla gidelim. Hani herşeyin sustuğu, renklerin daha parlak olduğu, yere bizi bağlayan bir ağırlığın olmadığı, uçuşurcasına hareket ettiğimiz ve hatta uçtuğumuz, genişlediğimiz, ruhumuza en yakın olduğumuz ve herşeyle bir olduğumuzu hissettiğimiz o tarifi mümkün olmayan yere...

Meditasyon yapın, zihninizi sessizleştirmeyi öğrenin, yoga yapın ki ruh ve bedenleriniz bir olsun, masaj yaptırın ki bütün sesler sussun, kendi içinize dönün, zihniniz berraklaşsın, bedeninizdeki bütün stres gitsin, ruhsal ve bedensel şifaya izin verin. Masajda o yere ne kadar yaklaştığınızı farkettiniz mi, masaj masasında bedeninizi bırakıp bambaşka yerlere seyahat ettiğinizi hissettiniz mi? Bütün bunlar size çok yabancıysa ne kaçırdığınızı bilmiyorsunuz. Öğrenmek ister misiniz?

10 Şubat 2010 Çarşamba

Depresyon ve bel ağrısı


Bel ağrısı hemen hemen herkesin hayatının bir döneminde farklı yoğunluklarda yaşadığı bir rahatsızlık. Bu ağrıların bir kısmı ciddi hastalıklarla bağlantılı, büyük bir kısmıysa değil, ama hepsi de aynı derecede rahatsızlık verici. Hatta sürekli bel ağrısı çeken hastalarda depresyon belirtileri ortaya çıkmaya başlıyor. Bel ağrısı doğumsal kusurlar, aşırı zorlanmalar ve travmalar, şişmanlık, gebelik, bacak uzunluğu farkları, omurga dejenerasyonu, romatizmal hastalıklar, postür bozuklukları ya da günlük yaşamımızdaki aktivitelerden kaynaklanabilir. Vücudu destekleme, koruma ve çeşitli yükleri absorbe etme görevleri olan omurga sayesinde insan iki ayağı üzerinde durabilen ve hareket edebilen bir canlı.

Uzak doğu felsefelerinde her canlının bir enerji bedeni olduğu ve bu enerji bedeninin fiziksel bedenle içiçe olduğu kabul edilir. Vücutta dolaşan enerjinin ana yolu da omurganın üzerinden geçmektedir. Dişil enerji Kundalini enerjisinin uyuduğu yer sakrumdur. Meditasyonlar vasıtasıyla kundalini enerjisi uyandırılır ve omurgayı izleyerek sakrumdan başın tepe noktasına doğru ilerler. Tepe çakraya ulaşan kundalini enerjisinin aydınlanmayı sağladığı söylenir.

Bu kadar önemli bir mekanizmanın içinde bulunduğumuz duygu halinden ve psikolojik durumdan etkilenmemesi mümkün değil. Morali bozuk birinin duruşu anında değişir, omuzları düşer, boynu bükülür. Yaşadığımız duygusal travmaların omurga üzerindeki etkileri fiziksel travmalar kadar çok.
Depresyon hastalarının bir çoğunda farklı ölçülerde bel ve boyun ağrıları gözlenmiştir. Yani bel ağrısının depresyona sebebiyet verebildiği gibi depresyon da bel ağrısına sebebiyet verebiliyor. Bazı araştırmalar depresyon hastalarının ciddi bel ve boyun ağrılarına maruz kalma risklerinin diğer insanlara göre 4 kat fazla olduğunu gösteriyor. Omurga rahatsızlıklarınız duygusal travmalarınızın çözülmesiyle beraber hafifleyecektir. Buna paralel olarak o ağrıları tetikleyen duygusal sebep ortadan kalkmadıkça ağrı dönüp dolaşıp sizi yeniden bulacaktır.
İşte bu nedenle sizi gevşeten, kendinizi dinlemenizi sağlayan ve bütün sistemlerinizi düzenleyen masaj, yoga gibi yöntemler omurga sağlığınız açısından çok önemlidir.