2 Ekim 2011 Pazar

O Savasana, al beni gotur buralardan

Bu sabah Hari Om Yoga'da sevgili Uma'nin dersine girdik. Uzun bir aradan sonra ilk defa baska bir egitmenin dersine girebildim. Ders cok guzeldi, ekinoks nedeniyle uzun uzun surya namaskar (gunese selam) yaptik. Dersin devami da surya namaskar sarhosluguyla devam etti. Bayiliyorum bu yoga kafasina. Dar bir tunelden gecip buyulu bir dunyaya adim atan Alice gibi hissediyorum kendimi. Gordugum, dokundugum hersey sihirli. Varolusumuzun, ruhun sihri.

Dersin sonundaki savasana ve derin gevseme muhtesemdi. Once odayi dolduran herkesin olusturdugu kollektif enerji tarafindan sarilip sarmalanmanin yarattigi guven hissi geldi. Herkesin ayak parmaklarindan baslayarak adim adim gevsemesi. Butun haftanin yorgunlugunun bedeni terketmesi ve tuy gibi hafif olma hissi. Sanki ufak bir esintide havalanip ucacakmisiz gibi. Sonrasinda ruhun bedeni terkedip baska diyarlara yelken acmasi. Gelecekten gelen goruntuler ya da belki baska bir hayattan, paralel evrenden. Zaman lineer degilken, ayni anda farkli gerceklikler mumkunken gordugumun nereye ait oldugunu bilemiyorum. Zaten bir onemi de yok. Onemli olan gozlerimden yanagima dogru akan birkac damla yas. Sonsuz ve kosulsuz bir sevgi patlamasi. Bu deneyim icin sukretme hali. Bugun burda oldugum, bunlari deneyimledigim icin sukretme. Hayatin ta kendisine duydugum ask.

Sanki ben uzandim, gozlerimi kapadim ve birisi burnuma peri tozu ufledi. Hersey o kadar guzel, parlak ve huzur doluydu. Gozlerimi actigimda gordugum dunya kapadigimdakiyle ayni degildi. Ben gozlerimi kapadigimdaki ben degildim. Bu deneyim icin sukrediyorum.

Om shanti shanti shantiiiii

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder