6 Haziran 2014 Cuma

Masumiyet


Kelimeler uçuşuyor kafamda. Yazıya dökülmek isteyen birşeyler var ve ben bunların ne olduğunu bilmiyorum. Sanki bir sis perdesi inmiş yaşananların bendeki yankıları üzerine. İçerden artık beni gör diye bağırırken bir ses ben yüzümü rüzgara dönüyorum geçmişin ve hatta şimdinin ekosu birbirine karışırken.

Küçük bir kız çocuğu var, yalnız başına göle bakıyor. Kıpırtısız suyun üstüne düşen ağaç dallarının yansımasını izliyor. Öylesine içinde o suyun, ağaçların, dengenin ve uyumun. Çevrelenmiş varoluşun ahengiyle. Kafasını çevirip bana bakıyor, herşeyi bilen gözleri içime işliyor. 

Ne zamandır bilmiyorum ama uzun süredir "seni seviyorum" diyemiyorum. Yazmakta o kadar cömertken, sese bürünmek istediğinde kelimeler çıkamıyor ağzımdan. İngilizce söylüyorum her seferinde; çünkü ana dilimde çıkmayınca o sözcükler içerde birşeyler oynamıyor, panik yükselmiyor, kaçmak daha kolay oluyor, sular sakin kalıyor. Ana dilimde seni seviyorum diyemiyorum. Sadece kızıma söylerken zorlanmıyorum. Neden bu tutsaklık, sevmediğimden değil, bal gibi de seviyorum. Kendimi mahkum edişimin dibine inmek istiyorum. Lise ya da üniversitedeki kalp kırıklıkları değil sebep. Hep karşıma o küçük kız çocuğu çıkıyor, gözlerini gözlerime dikmiş. Masumiyetin resmi. Sonra uzaklaşıyor, ellerimden kayıveriyor. 

İçime bir hüzün çöküyor. Berkin'in kalın kaşları, gülümseyen yüzü, Ali İsmail, Medeni, Abdullah, Ahmet, Ethem, Mehmet, Okmeydanı, Reyhanlı, Roboski, Soma, cumartesi anneleri, Festus Okey ve daha yüzlercesi, binlercesi. Her kayıpla biraz daha dağlanıyorum. Her kayıp haberinde kızıma daha çok sarılmak istiyorum. Her kayıpla biraz daha eksiliyorum. Yaşadığımız her olay, her kayıpta masumiyetimden kaybediyorum.
Yine gölün yanındakı kız çocuğu. Kararlı bir şekilde duruyor, bana bakıyor. Gitmesin istiyorum, o hep orda kalsın. Gitmiyor bu sefer, kalıyor. Kızımın gözlerinin içine bakıyorum; tertemiz, ışıl ışıl. Keyifli bir kahkaha atıyor. Gülüyorum onunla. Ve karar veriyorum, ne olursa olsun masumiyetimizi alamayacaksınız.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder